Birinci Dünya Savaşı’nın gizli mesajlarla dolu tablosu 110 yıl sonra yeniden keşfedildi

Ön-Rafaelci sanatçı Evelyn De Morgan’ın ‘Ejderhanın Ölümü’ adlı eseri, savaşın dehşetini, ruhsal arayışı ve iyilikle kötülük arasındaki mücadeleyi alegorik bir dille anlatıyor. Barnsley’deki sergiyle yeniden gün yüzüne çıkan eser, kadının sanattaki rolünü ve dönemin ruhsal krizini de gözler önüne seriyor.

Mayıs 8, 2025 - 16:54
Birinci Dünya Savaşı’nın gizli mesajlarla dolu tablosu 110 yıl sonra yeniden keşfedildi


Ejderhalar, zincirli ruhlar ve kıyamet temaları
Lavlarla kaplı kıyametvari bir sahne, zincire vurulmuş figürler ve onları çevreleyen ejderhalar… Evelyn De Morgan’ın 1914-1918 yılları arasında yaptığı ‘Ejderhanın Ölümü’ adlı eseri, ilk bakışta dini bir anlatım gibi görünse de, aslında Birinci Dünya Savaşı'nın vahşetine yönelik şifreli bir eleştiriyi barındırıyor. Bu eser, hem savaşın yıkıcılığına hem de iyilik ve kötülük arasındaki ezeli mücadeleye dair bir alegori olarak öne çıkıyor.

Barnsley’de açılan sergiyle yeniden gündemde
Bu dikkat çekici eser, Yorkshire’daki De Morgan Müzesi’nin kapsamlı restorasyon sonrası yeniden ziyarete açılmasıyla birlikte sanatseverlerin ilgisini çekmeye başladı. Evelyn De Morgan, kariyeri boyunca eşi William De Morgan ve çevresindeki erkek sanatçılar tarafından gölgede bırakılmıştı. Ancak eserlerinde hem sanatsal hem de politik bir derinlik bulunuyor.

Savaş karşıtlığı ve ruhsal arayış
Eserlerinde savaş karşıtı mesajlar veren De Morgan, ölüm temasını sürekli olarak işledi. Özellikle ‘Barışın Hanımı’, ‘Kenti Kurtaran Fakir Adam’ ve ‘Kızıl Haç’ gibi tablolarında barış, adalet ve kurtuluş temalarını işleyen sanatçı, savaşın vahşetine karşı ruhani bir direnç geliştirmeye çalıştı. Kendi ifadesiyle, 'Savaşı asla övmemelisin. Onu şeytan icat etti ve dehşetini tahayyül bile edemezsin'.

Kadın bakış açısı ve feminizm vurgusu
Evelyn De Morgan, eserlerinde kadın figürlerine pasif roller vermek yerine, onları aktif, güçlü ve özgür bireyler olarak resmetti. Zincirlenmiş tanrıçalar, sihirli güçlere sahip kadınlar, ve savaşla yüzleşen kahramanlar aracılığıyla kadının kaderini değiştirme mücadelesine dikkat çekti. ‘Ay Tanrıçası’, ‘Mahkum’ ve ‘Şehirden Neşeyi Kovalamak’ gibi çalışmaları, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve kadınların maruz kaldığı baskıyı alegorik imgelerle anlatıyor.

Ezoterizm ve ölümün simgeleri
De Morgan’ın tablolarında sıkça görülen semboller —zaman kum saatleri, orağa sahip karanlık melekler, deniz canavarları ve taç takmış yılanlar— ölümün kaçınılmazlığı ve materyalizme karşı ruhsal kurtuluş arayışını temsil ediyor. ‘Ejderhanın Ölümü’ tablosunda yer alan melek, bir umut ve yeniden doğuş sembolü olan gökkuşağıyla çevrelenmiş durumda. Bu, sanatçının ölümün ardında bile bir kurtuluş inancı taşıdığını gösteriyor.

Sanat tarihinde geç keşfedilen bir öncü
Eserleri uzun süre görmezden gelinse de, Evelyn De Morgan’ın teknik becerileri ve tematik derinliği, günümüzde yeniden takdir edilmekte. Kullandığı renkler, figürler ve anlatım dili, hem 20. yüzyıl başındaki savaş travmasını hem de kadının sanat ve toplumdaki yerini irdeleyen öncü bir yaklaşım sergiliyor.


Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI