7554 Sayılı Yasa ile Temiz Enerji Yatırımlarında Yeni Dönem: İzin Süreçleri Kısalıyor, Yatırım Hızı Artıyor

TBMM’de kabul edilen ve 24 Temmuz’da Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7554 sayılı yasa, yenilenebilir enerji projelerinde ÇED sürecinin eşzamanlı yürütülmesini mümkün kılıyor. ENSİA Başkanı Alper Kalaycı, yeni düzenlemenin Türkiye’nin 2035 hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracağını vurgularken, orman ve tarım arazilerinde kurulacak santrallere dair çekincelerini de dile getirdi.

Temmuz 26, 2025 - 01:16
7554 Sayılı Yasa ile Temiz Enerji Yatırımlarında Yeni Dönem: İzin Süreçleri Kısalıyor, Yatırım Hızı Artıyor

Maden ve çevre mevzuatlarında değişiklik öngören 7554 sayılı yasa, 24 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Temiz enerji yatırımlarını doğrudan etkileyen yasanın, bürokratik izin süreçlerinde önemli sadeleşmeler getirdiği bildirildi.

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, düzenlemeyle birlikte Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun artık tek başına bir ön şart olmaktan çıkarıldığını ve yatırımcının ÇED başvurusuyla birlikte diğer izin süreçlerini de başlatabileceğini açıkladı.

Kalaycı: “Yatırımların önü açılıyor”
Yeni uygulamayla birlikte yatırımların sahaya inme süresinin kısalacağını söyleyen Kalaycı, özellikle rüzgâr enerjisinde proje başlangıcından işletmeye geçiş süresinin beş yıldan iki yılın altına düşeceğini belirtti. “Bu yasa sayesinde Avrupa’daki birçok ülkeden daha iyi bir noktaya yükselebiliriz” dedi.

ÇED izni olmadan yatırıma başlanamayacağı için kamu kaybı yaşanmayacağını ifade eden Kalaycı, bu sadeleştirmenin yabancı yatırımcılar için de Türkiye’yi cazip hale getireceğini vurguladı.

“GES projelerinde orman ve tarım alanlarına dikkat edilmeli”
Yasanın orman vasıflı taşınmazlarda yenilenebilir enerji tesislerinin kurulmasına yönelik sadeleştirilmiş izin sürecine de değinen Kalaycı, bu konuda ENSİA olarak çekinceler taşıdıklarını belirtti.
“Üzerinde orman bulunmasa da vasıf olarak orman olan arazilere ve tarım alanlarına GES kurulmasını doğru bulmuyoruz. Doğaya zarar vermeden, mevzuata uygun projeler hayata geçirilmeli” dedi.

İzmir’de Haziran ve Temmuz aylarında 25 bin hektardan fazla orman ve mera alanının yandığını hatırlatan Kalaycı, bu bölgelerin enerji projeleri dahil hiçbir yapılaşmaya açılmaması gerektiğini vurguladı.

“Tavan fiyat baskısı ve acele kamulaştırma süreçleri”
Elektrik piyasasında uygulanan tavan fiyat ve iletim-dağıtım bedellerindeki dalgalanmaların yatırımcılar üzerinde baskı oluşturduğunu kaydeden Kalaycı, ilgili kurumların bu alanda düzenleme yapmasının önemine dikkat çekti.

Yasanın acele kamulaştırma süreçlerini hızlandırdığını da hatırlatan Kalaycı, özellikle Ege Bölgesi'nde kamu duyarlılığına uygun bir yatırım süreci yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye’nin 2035 yılı için 120 bin MW toplam kurulu güce ulaşma hedefi bulunduğunu hatırlatan Kalaycı, bu hedefe ulaşmak için her yıl 3 bin MW rüzgâr ve 5 bin 500 MW güneş enerjisi kapasitesinin devreye alınması gerektiğini belirtti.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI