Dolunayın insan davranışlarını etkilediği efsanesi neden hâlâ canlılığını koruyor?

Dolunayın insan davranışları üzerindeki etkisi bilimsel olarak doğrulanmamış olmasına rağmen, birçok kişi hâlâ bu gökyüzü olayının ruh hali, saldırganlık ve hatta suç oranlarıyla bağlantılı olduğuna inanıyor. Peki, bu inanç nereden geliyor ve neden hâlâ güçlü biçimde varlığını sürdürüyor?

Mayıs 21, 2025 - 13:35
Dolunayın insan davranışlarını etkilediği efsanesi neden hâlâ canlılığını koruyor?


Kadim bir inanç günümüzde hâlâ etkisini sürdürüyor
Hayatımızda beklenmedik aksilikler yaşandığında, çoğu kişinin ağzından 'Herhalde dolunay var' cümlesi dökülüyor. Dolunayın insan davranışları üzerindeki etkisi bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da, bu inanç yüzyıllardır canlılığını koruyor.

Tarih boyunca dolunay ve delilik ilişkilendirildi
Antik Yunan filozofu Aristoteles ve Romalı tarihçi Yaşlı Plinius, dolunayın insanlarda delilik hali yaratabileceğini öne süren ilk isimler arasında yer aldı. Hatta ‘lunatic’ (çılgın) kelimesinin kökeni, Latince ‘lunaticus’ yani aya dair veya ay tarafından etkilenmiş anlamına dayanıyor.

Modern bilim bu iddiaları çürüttü
Psikiyatrist Dr. Arnold Lieber, insan bedeninin yüzde 70’inin sudan oluştuğunu belirterek, dolunayın insan davranışlarını gelgitler gibi etkileyebileceğini iddia etti. Ancak bu hipotez, bilim camiası tarafından geçerliliğini yitirdi. Dünya'nın yerçekiminin Ay'dan 5 bin kat daha güçlü olduğu ve Ay’ın insan üzerindeki etkisinin ihmal edilebilecek düzeyde kaldığı vurgulandı.

1985’te yapılan bir meta-analiz, dolunayla suç oranları, psikiyatrik vakalar ya da acil kriz çağrıları arasında hiçbir anlamlı ilişki bulamadı. Daha sonraki araştırmalarda da hastane başvuruları veya saldırgan davranışlarda dolunayın etkisine dair somut bir veri elde edilemedi. Finlandiya’da yapılan bir çalışmada ise dolunay dönemlerinde cinayet oranlarının azaldığı saptandı.

İnancın kökeninde kültürel bağlar var
Bilimsel kanıtların yetersiz olmasına rağmen, bu inanç bazı kültürel, dini ve spiritüel bağlamlarda önemini koruyor. Ay, birçok kültürde kutsal kabul ediliyor. Kızılderili topluluklarında ‘Büyükanne Ay’ doğa olaylarını düzenleyen bir güç olarak görülüyor.

Ayrıca astrolojide de Ay burcu, kişinin dünyasıyla ilişkilendirilerek önemli bir unsur olarak değerlendiriliyor. Spiritüel çevrelerde ise ay döngülerine uyumlu yaşamanın ruhsal gelişime katkı sağladığına inanılıyor.

Psikolojik etkiler ve bilişsel çarpıtmalar rol oynayabilir
Bazı psikologlara göre dolunayla ilişkilendirilen davranışsal değişiklikler, illüzyonel korelasyon ve onaylama yanlılığı gibi bilişsel çarpıtmalarla açıklanabilir. İnsanlar dolunayda yaşadıkları olağandışı olayları bilinçli şekilde ayla ilişkilendiriyor.

Psikoterapist Amy Morin’e göre, dolunayın etkili olacağına dair beklenti, bireylerin gerçekten farklı davranmasına neden olabiliyor. Bu durum, bir tür kendini gerçekleştiren kehanete dönüşebiliyor.

Uyku düzeni üzerindeki etkiler hâlâ araştırılıyor
Discover dergisinde yer alan bir makaleye göre dolunayın parlaklığı, atalarımızın uyku düzenini bozmuş olabilir. Bu da ruh hali ve davranışlar üzerinde dolaylı etkiler yaratmış olabilir. Günümüzde yapılan bazı araştırmalar da dolunay dönemlerinde uyku kalitesinin düştüğünü gösteriyor.

Ay sembolü bilimle çürütülse de, anlamını koruyor
Bilim, ayın insan davranışları üzerinde doğrudan bir etkisi olmadığını ortaya koysa da, kültürel ve duygusal bağlamda dolunay, insanlar için hâlâ anlam taşımaya devam ediyor.


Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI