Mahmut Arıkan: 'Telef sözüyle muhalefeti hedef alan anlayış ülkeyi de çökertiyor'

Saldırıya tepki: 'Bu bir kişinin eylemi olarak geçiştirilemez'
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına, geçtiğimiz hafta vefat eden TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e rahmet dileyerek başlayan Arıkan, Özgür Özel'e yönelik saldırıya da değindi. Saldırının münferit bir olay gibi gösterilemeyeceğini belirten Arıkan, "Bu saldırı, ceza ve infaz sisteminin çöktüğünün, devletin güvenlik refleksinin sadece iktidarı korumak üzerine kurulu olduğunun kanıtıdır" dedi.

'Telef' ifadesi ve siyaset dili tartışması
Arıkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'telef' ifadesini kullanmasını eleştirerek, bu kelimenin kasıtlı olarak seçildiğini ve nefret dilinin bir yansıması olduğunu ifade etti. "Sorumluluk makamındakiler 'telef' ile başlayan cümleler kurarsa, sorumsuzlar yumruk arar" diyen Arıkan, "Biz de şimdi bu kelimenin gerçek kullanımını gösterelim: Telef edilen milyarlar, liyakat, gençlik, şehirler..." ifadelerini kullandı.

Mera yönetmeliği ve kırsalın tasfiyesi
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 3 Mayıs 2025 tarihinde sessiz sedasız yaptığı Mera Yönetmeliği değişikliğine sert tepki gösteren Arıkan, "Bu değişiklik kırsalı tasfiye etmektir. Hayvancılığı bitirmektir. Köylüyü kendi köyünde kiracı yapmaktır" dedi. Yeni düzenlemeyle meraların enerji, maden ve turizm yatırımlarına açılacağını söyleyen Arıkan, bu kararın kamu yararına değil, sermaye lehine olduğunu savundu.

Tarımda zehir alarmı
Arıkan, ihracat ürünlerinde dahi yüksek oranda pestisit kalıntısı tespit edildiğini ve iç piyasadaki durumun daha da vahim olduğunu belirtti. "Pazardan aldığımız ıspanakta, çocuğumuzun yediği elmada, sofraya koyduğumuz biberde bu zehir var" dedi.

Ekonomi politikaları ve vergi eleştirisi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in vergi denetimi açıklamalarına da değinen Arıkan, "Meyve sebze hallerine değil, beşli çetelerin kapısına vergi memuru koyun" çağrısında bulundu. Ekonomik adaletsizliğe vurgu yapan Arıkan, "Vergiyi garibana değil, istihdamı azaltmak için robotlara yönelen zenginlere koyun" dedi.

Asgari ücret ve emekli maaşları için çağrı
Yılın ilk dört ayında yapılan zamların enflasyon karşısında eridiğini dile getiren Arıkan, "Asgari ücrete, emekli maaşlarına, kamu işçilerine yapılacak zamlar yıl sonu beklenmeden hemen yapılmalıdır" dedi. Kurban Bayramı öncesi emeklilere bir maaş ikramiye verilmesi gerektiğini belirtti.

Gazze ve İsrail'e tepki
Arıkan, İsrail’in Gazze’ye insani yardım taşıyan gemiye saldırmasını kınadı. “Bu cesareti Mavi Marmara davasının para karşılığı kapatılmasıyla aldı” diyen Arıkan, “Gazze’ye barış gücü gönderilmeli, Türkiye net bir tavır koymalıdır” dedi. Erdoğan’ın ‘dostum Trump’ söylemine de değinerek, “Bizi bu dostlarınızdan Allah korusun” dedi.

Hindistan-Pakistan gerilimi ve D-8 çağrısı
Son olarak Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışma riskine dikkat çeken Arıkan, “Türkiye, D-8 ülkelerini derhal toplamalı, Pakistan’a açık destek verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Kamu işçilerine sözleşme çağrısı
Beş aydır sözleşme bekleyen 626 bin kamu işçisinin mağdur edildiğini belirten Arıkan, “Eşel mobil sisteminin geri getirilmesi, vergi adaletinin sağlanması, mevsimlik işçilerin kadroya alınması gerekiyor” dedi.

Yunus Emre'den alıntıyla sonlandırdı
Arıkan, konuşmasını Yunus Emre’nin ‘Dilsiz sözü, kulaksız dinleyesin, can gerek anlayacak’ dizeleriyle bitirdi: "Çözüm için can gerek, gönül gerek, ahlak gerek, maneviyat gerek. O da bizde var."

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI