Ali Babacan: ‘Yeni Süreçte Asıl Hedef Silahların Susması Değil, Türkiye’nin Hak ve Özgürlüklerle Güçlenmesidir’

Babacan: “Çözüm sürecine benzer yeni adımlar ihtiyatlı iyimserlikle desteklenmeli”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Habertürk TV'de katıldığı “Özel Röportaj” programında çözüm süreci benzeri yeni adımları değerlendirdi. MHP lideri Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 tarihli grup konuşmasından bu yana dikkatle süreci takip ettiklerini söyleyen Babacan, sürecin ciddiyetini o konuşma sonrasında hemen kavradıklarını ve kendi partisi içinde olağanüstü toplantı yaptıklarını belirtti.

“Terörün bitmesi kadar hak ve özgürlükler de masada olmalı”
Süreci iki hatta ayırdıklarını belirten Babacan, “Birinci hat terörün sonlanması, ikinci hat ise vatandaşlarımızın hak ve özgürlükleri. Bu iki konu birbirinden ayrı yürümeli. Terör örgütüyle pazarlık yapılmamalı, vatandaşın hakkı gecikmemeli” ifadelerini kullandı. Babacan, hak ve özgürlükler konusundaki önerilerinin MHP’den dahi olumlu tepki aldığını belirterek, “Bahçeli bizzat milletvekilimizi arayarak hazırladığımız çalışmaya teşekkür etti” dedi.

“Süreç sadece Meclis’le değil, toplumla yürütülmeli”
Gündeme gelen 100 kişilik Meclis Komisyonu önerisine de değinen Babacan, “Böyle bir konuya herkesin beyanname okuyacağı bir kalabalık değil, istişareyi önceleyen ve verimli çalışan bir yapı gerekir. Komisyon önemli ama tek başına yeterli değil” dedi. Sürece sivil toplum, akademi ve kanaat önderlerinin de dahil edilmesi gerektiğini belirtti.

“Asıl büyük risk Suriye’de ve İsrail’in müdahale hevesinde”
Sürecin uluslararası boyutuna da dikkat çeken Babacan, “Suriye’nin kuzeyinde PYD-YPG meselesi, İran ayağı, İsrail’in Suriye’ye yönelik stratejileri bu sürecin en büyük riski. Türkiye’nin dikkatli olması ve dışarıdan bu süreci sabote edecek aktörleri görmesi gerekir” dedi.

“Erdoğan samimiyse öncülük etmeli, geri durmamalı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın süreci ne kadar sahiplendiğinin belirsiz olduğunu ifade eden Babacan, “Bahçeli konuşuyor ama Erdoğan ne düşünüyor bilmiyorduk. Artık kendisi de konuya girmeye başladı ama bu iş yarım ağızla olmaz, bizzat öncülük etmeli” çağrısında bulundu.

“Yeni anayasa önerisi samimi değilse Erdoğan’ın üçüncü dönem için manevrası olabilir”
Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Babacan, DEVA Partisi olarak 115 maddelik anayasa önerisi hazırladıklarını hatırlattı. Erdoğan’ın yeniden aday olma niyetine işaret eden Babacan, “Ortada tek bir madde bile yok ama insanlar şüphelenmekte haklı. Yeni anayasa sadece Erdoğan’a yeniden adaylık yolu açmak için düşünülüyorsa, buna karşıyız” dedi.

“DEVA Partisi olarak ben doğal Cumhurbaşkanı adayıyım”
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da net konuşan Babacan, “Mevcut sistemde partilerin genel başkanları doğal Cumhurbaşkanı adayıdır. DEVA Partisi'nin adayı da benim” dedi. Aynı zamanda erken seçim çağrısı da yapan Babacan, “Bu ülkenin sorunları mevcut iktidarla çözülmüyor. Bir an önce seçim yapılmalı” şeklinde konuştu.

“Ekonomiyi haftada iki toplantıyla toparlarım ama önce hukuk, adalet ve dürüst kadrolar”
Ekonomi yönetimine de sert eleştiriler yönelten Babacan, Mehmet Şimşek’in niyetinin iyi olduğunu ancak sistemin bozuk olduğunu söyledi: “Tek başına faiz artırmakla ekonomi düzelmez. Önce hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve siyasi irade gerekir” dedi. Babacan, 2009’da yürüttüğü istihdam programlarını örnek vererek, “Bugün Cumhurbaşkanı olsam, haftada iki toplantıyla ekonomiyi toparlarım. Bu bizim işimiz. Ama irade şart” ifadelerini kullandı.

“Sanal kumar gençliği yutuyor, BDDK eliyle lisans veriliyor”
Sanal bahis sorunu hakkında da konuşan Babacan, “272 milyar TL’lik tek bir kumar dosyasından bahsediyoruz. 1600 gencin adı geçiyor. Ülke gençliğini çürüten bu sisteme devletin gözetiminde izin veriliyor. İstenirse bir günde durdurulur ama durdurulmuyor” dedi.

“Türkiye arabulucu olabilir ama önce kendi anayasasına uysun”
Dış politikada Türkiye’nin itibarlı bir aktör olabilmesi için içeride hukuka uyması gerektiğini söyleyen Babacan, “Türkiye hem Rusya’yla hem Ukrayna’yla konuşabilen nadir ülkelerden biri ama kendi anayasasına uymayan bir ülkenin sözüne kim güven duyar?” diye sordu.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI